bak TD'den ayanu'nun soyle bir yazisi var. Coguna katiliyorum ben de:
"Uzun süredir tutkum olan ve sizlerinde aynı duyguları paylaştığı bu hobi hakkında yıllardır gözlemlediğim, takip ettiğim konuları şöyle bir derlemek istedim.... Naçizane af buyurun iş öğretmek gibi olmasın. Sadece paylaşım..
Koleksiyon Nedir : Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünü diye geçmektedir. bunun yanında koleksiyon ve koleksiyonculuk, bir çok insan için yaşamanın nedeni olacak kadar derin anlamlar da ifade edebilmektedir. Toplanan şeylerden nitelikleri birbirine benzer olanları ayırıp, bunları belirli bir niceliğe eriştirebildiğimizde biz buna koleksiyon deriz.
Spor İçerikli Koleksiyon Nasıl Yapılır : Spor içerikli her koleksiyon mutlaka amacı belli bir koleksiyon olmalıdır. Belli bir sınır ve kapsam içermelidir. Bunun haricinde yapılan koleksiyonların tamamı mantıklı birer koleksiyon olmaktan çıkar. Sonuçta spor dünyasında koleksiyonu yapılabilecek milyonlarca ürün çıkmaktadır. Her takımın forması alınamayacağı gibi, her takımın atkısı da alınamaz. Çok basit bir mantıkla güzel diye her ürünü almanın sonu yoktur. Bu açıdan bakıldığında dünyanın çeşitli takımlarının formalarını almaktansa tek bir takımın formaları üserinde yoğunlaşmak veya sadece her sene seçilen ve fifa tarafından ödül alan (altın ayakkabı gibi) futbolcuların formalarını almak veya sadece cl şampiyonu olmuş takımların formalarını almak, yaptığınız emeği daha anlamlı, mantıklı ve tamamlanabilir hale getirmektedir. Yoksa her telden ürün toplandığı takdirde sonu gelmeyen bir çıkmaza düşersiniz, en sonunda koleksiyonunuz size bir anlam ifade etmeyince hepsini dağıtırsınız. Aynı durum maç bileti, atkı, flama, bayrak gibi ürünlerin koleksiyonu yapanlar için de geçerlidir.
Kısacası koleksiyon yaparken tek bir hedef bellemek, koleksiyonu daha da değerli kılar.
Spor Koleksiyonu Çeşitleri : Bilinen ve belli bir pazara sahip en yaygın koleksiyon çeşitleri şöyledir; Atkı Koleksiyonu, Forma Koleksiyonu, Maç Bileti Koleksiyonu, Maç Programı Koleksiyonu, Flama Koleksiyonu.. Bunların içerisinde dünyada en uygulanabilir olanı ülkemizde fazla tercih edilmese de saklama koşulları bakımından yer kaplamaması ve düşük rakamlara temin edilebilmesi sebebiyle bilet koleksiyonudur. Peşinden sırasıyla Maç Programı, Atkı, Flama ve en sonda ise forma koleksiyonu bulunmaktadır. Gerek pahalı olması, gerekse saklama koşullarının zorluğu sebebiyle üzülerek söylüyorum ki forma koleksiyonerliği spor koleksiyonerliğinin en zor ve emek-para harcatan koleksiyonudur. Bu sebeple koleksiyon'a başlarken bunların iyice düşünülmesi gerekmektedir.
Koleksiyonun eder, değer ve paha biçme sistemi :
Koleksiyondaki bir ürüne paha biçme hakkı öncelikli olarak ürünün sahibindedir. Ancak ülkemizde koleksiyonerlik kültürünün fazla gelişmemesi sebebiyle bu durum kimi zaman ürün sahibinin bilmeden ve istemeden mevcut durumu suistimal etmesine sebebiyet vermektedir. Ürünün maddi olarak ederinin belirlenmesi, koleksiyonun çeşidine göre farklılık gösterebilir. Örneklendirerek ele almak gerekirse;
Bilet koleksiyonerliği için yaşanmış bir örnek verelim:
Aşağıdaki hangi kullanılmış bilet sizce daha pahalıya satılır?
a- Galatasaray-Arsenal uefa kupası final maçı bileti
b- Slovenya-San Marino U-21 maç bileti
Cevap b şıkkıdır. Çünkü Galatasaray-Arsenal uefa kupası final maçı'nı 50.000 biletli seyirci izlemiştir. Ancak Slovenya-San Marino U-21 maçını sadece 161 biletli seyirci izlemiştir. Dolayısıyla slovenya-san marino biletini bulmak galatasaray maçının biletini bulmaktan çok çok daha zordur. Ayrıca mevzubahis san marino maçı biletinden bir tanesi geçtiğimiz yıl 372 euro ya satıldı. Bu durumda bazı gazetelerde galatasaray final maçının biletini 100.000 ytl ye satmaya çalışanlara sadece gülmekteyim. işte bahsettiğim suistimal budur. ürünün sahibi elindeki ürününün ederini maçın önemi ile ilişkilendirirse ortaya böyle komik durumlar çıkar.
Aynı durum aşağı yukarı diğer tüm koleksiyon çeşitleri içinde geçerlidir. Ürünün eder ve pahası, o üründen kaç tane basıldığı veya üretildiği ile alakalıdır. Kesinlikle ama kesinlikle müsabakanın önemi, veya eski tarihli olması ile alakalı değildir.
Forma koleksiyonerliği:
Forma koleksiyonerliğinde de ürünün eder paha biçilme sistemi diğer ürünlerle aynı özelliği taşır. Burada da esas, formanın ne kadar üretildiği, store larda satılıp satılmadığı, kısacası bulunurluğu ile alakalıdır. Türk formaları için 98 den önceki tüm formalar belirli bir store mantığı ile satılmadığı için, kulüpten veya futbolcular aracılığı ile temin edildiği için son derece değerlidir. Kesinlikle fiyat biçilemez. Takas mantığı esas olarak işlemeli, takas edilemiyorsa değeri ürün sahibi tarafından belirlenmelidir.
Burada tekrar söylemekte yarar var fiyat belirleme hakkı ürün sahibindedir ama gözönünde bulundurulmasında yarar gördüğüm ve dünya üzerinde uygulanan fiyatlar ve eder değerleri aşağı yukarı şöyledir. Böylelikle bi formaya 5000-10000 tl istenmesinin önüne geçilebilir diye düşünüyorum.
94-98 arası üretilen formaların tamamı, imzalı değil ise 3 yeni forma karşılığı tl, imzalı ise (ispat istenir) 4 yeni forma karşılığı tl, futbolcu tarafından giyildiği ispatlanabiliyor ise 5 yeni forma karşılığı tl ederi vardır.
90-93 arası üretilen formaların tamamı, imzalı değil ise 4 yeni forma karşılığı tl, imzalı ise (ispat istenir) 5 yeni forma karşılığı tl, futbolcu tarafından giyildiği ispatlanabiliyor ise 6 yeni forma karşılığı tl ederi vardır."